İngiltere’nin önde gelen kültür merkezlerinden biri olan Bristol, çok sayıda etkileyici müze ve sanat galerisi ile doludur. Her köşe başında bir galeriye rastlamanız çok olasıdır. Şehrin kalbinden başlayarak ilk ziyaret edilecek yer, sanat keşfi için ideal bir başlangıç noktası olan Queen’s Road üzerindeki Şehir Müzesi ve Sanat Galerisi’dir. Zarif bir Edward Barok binasında yer alan galeri, etkileyici bir mimari harikasıdır ve Bristol’deki en iyi sanat sergilerinden ve tarihi koleksiyonlardan bazılarını içerir. Müze ayrıca etkileyici bir doğal tarih, Mısırbilim, yerel cam eşyalar, arkeoloji, Çin sanatı ve seramik koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Mısırbilim sergisi, özellikle gerçek mumyalara sahip olmanın çekiciliği ile iyi bir şekilde korunuyor. Ayrıca, 3.000 yıldan eski ve etkileyici süslemeler içeren devasa bir duvara sahip popüler Asur Rölyefleri sergisine de sahipler.
Princes Wharf’taki Bristol Sanayi Müzesi, Bristol’ün renkli ulaşım tarihi ve köle ticaretindeki rolü de dahil olmak üzere, şehrin tarihi hakkında ilginç bilgileri ortaya çıkarmak için mükemmel bir mekan. Ayrıca müzenin arkasındaki limanda, tekneler ve buharlı demiryolu da dahil olmak üzere etkileyici, buharla çalışan bir araç koleksiyonu var.
Great George Caddesi’ndeki Georgian House, çok eski günlere dayanan otantik bir ev ve ziyaretçilerin zamanda yolculuk yapmalarını sağlıyor. Evin, bir eşitsizlik hikayesi ve yakındaki bir köprünün adını taşıyan köle Pero’nun çektiği sıkıntılar etrafında dönen kendi karanlık tarihi vardır. Hala evde birçok orijinal özellik ve düzenli olarak değiştirilen ve güncellenen yıl boyunca bir sergi programı bulunmaktadır.
Long Cross’taki Kings Weston Roman Villa, ziyaretçileri zaman içinde daha da geriye, villanın yapıldığı MS üçüncü yüzyıla götürmektedir. Bir Roma villasının bu mükemmel örneği, kendi banyo süiti ve yaşam alanlarının yanı sıra zarif mozaik döşemeyi de içinde barındırıyor. sahiptir. Bu tarihi yapı Eski Romalıların nasıl yaşadığına dair net bir fikir veriyor. Clifton’da bulunan Royal West of England Akademisi, 1844’te akademinin kapılarını ilk açmasından bu yana sayıları binleri bulan, dünyanın her yerinden çeşitli sanatçılara verdiği destekle ünlüdür.
Hotwell Road’daki Ginger Gallery ise şehrin sunduğu her şeyden tamamen farklı olan benzersiz bir mekandır. Bu çağdaş galeri, yıl boyunca yalnızca eklektik olarak tanımlanabilecek seramik, mücevher ve heykel sergilerini içeren bir dizi sergiye sahiptir.
Ginger Galerisi’nin tam tersine, Waterloo Caddesi’ndeki Saha Galerisi, ziyaretçilerine egzotik sanat eserleri ve ilham verici fotoğraflar gibi modern bir müzeden bekleyecekleri her şeyi sunuyor. Bu şık mekan aynı zamanda mükemmel bir Akdeniz restoranına ve konukların çok çeşitli farklı malzemeleri satın alabilecekleri bir baharat dükkanına sahip olan Clifton’un yemek mağazasında yer almaktadır.
Bedminster’deki Off-Centre Sanat Galerisi, ismine yakışır şekilde sanat dünyasında kendine özgü bir bakış açısı sunuyor. Bu galeri tamamen kağıt üzerindeki sanata odaklanıyor ve sanatçının mütevazi bir kağıda nasıl davrandığı sizi şaşırtacak. Japonya, Çin ve Hindistan da dahil olmak üzere dünyanın her yerinden güzel kağıt sanatı örnekleri var. Kağıt, çağlar boyunca bir sanat formu olarak kullanılmış olsa da, buradaki teşhirler onlara kesinlikle modern bir his veriyor.
Tasarım harikalarını takdir eden gezginler, The Guild on Part Street’te iyi hizmet alacak. 1908’de kurulan bu bağımsız galeri, el yapımı eserleri satışa sunan ilk galeri oldu. Lonca bugün hala aynı şeyleri, hepsi etkileyici tasarıma sahip, neredeyse binlerce büyüleyici ve sıra dışı hediye ve aksesuar şeklinde sunuyor. Eşsiz tablolar ve sıra dışı çatal bıçak takımları bulacağınız yer burası.
Bristol’u yürüyerek gezmeyi seven ziyaretçiler, en olası olmayan yerlerde bulunabilecek sanat galerilerinin sayısına şaşıracaklar. Siz de sanat severseniz www.anilkagit.com’u ziyaret edin, sanat severler için hazırlanan kağıt koleksiyonuna göz atın.
